Cehaletim Cehaletin

Eğitmen çocuğa dönerek senin gibi başarılı bir öğrencim olmadı demişti.

Bu öğrenci Taner idi.

Derslerinde çok iyi ve başarılıydı. Fakat her öğrendiği bilgi ile artistleniyor ve bildikleri ile kalıyordu.

Samet ise tam tersiydi, yeni öğrendiğileri bilgileri hatalı buluyor ve yeni bir bilgi için arayışa çıkıyordu.

Aralarındaki tek fark buda değildi.

Taner babası sayesinde en iyi okullarda okuyordu ve daha kaliteli bir eğitim alıyordu.

Samet ise bir sanayi sitesinde işçilik yaparak geçiniyordu. Soracaksınız biliyoruz Samet bu kadar bilgiye nasıl ulaşıyor madem parası fazla yok:

Samet bir yandan yaşamak için çalışıyor ve kendisini geliştiriyordu. Bunuda bir halk kütüphanesinde 23.5 TL lik bir ücret karşılığı başlattığı üyeliği sayesinde başarıyordu. Kendisini o kadar geliştirmişti ki bir saatte 400 sayfalık bir kitabı anlayarak okuyabiliyordu.

Her gün gidiyor ve kitap okuyordu evine gitmeden öncede bir kitap alıyordu. Yanlış anlamayın kitabı kiralayacak parası yoktu ancak oradaki insanlar ona o kadar güveniyordu ki istediği kitabı veriyorlardı.

Samet ise sözünün eri olup aldıklarını en geç 2 gün sonra götürüyordu.

Aldığı kitabı asla yıpratmadan evinde okuyor ve uyuyordu. Bu onun evde kitap okuma fantezisi vesaire değil daha doğrusu okuduğu bir makalede gördüğü birşeydi.

Uyumadan önce bir kitap okuyup sabahta okuduğunda bilgiler beyindeki hafıza bölümüne önemli olarak kaydoluyordu. Bu sayede hafıza kapasitesini önemli olçüde geliştirmişti. 

Bir sabah tekrardan kitabını okuyup üzerini giyinmişti, ilk başta kütüphaneye gidip kitabı bırakıp işe gitmişti.

Patronu yanında kızı ile işe gelmişti kızını odasına bırakıp ders çalışması için kapıyı kapatmıştı ve işçileri gözetlemeye gelmişti.

O sırada makinelerin hareketinde ufak bir kayma olduğunu gören Samet Patrona durumu bildirmişti.

Patronu onu pek önemsememiş ancak insanlarıda riske atmamak için işi durdurmuş ve teknik servisi aramıştı.

Teknik servis ekipleri incelemeler sonrası makineyi mühürlemiş ve patronu tebrik etmişlerdi.

+Siz ne iyi bir patronsunuz gerçekten harikasınız...

-Ne demek istiyorsunuz?

+Eğer şuan müdahale etmemiş olsaydık patlama yaşanabilirdi,bir felaketin önüne geçtiniz!

Patron hayret içerisinde Samete bakıyordu,nasıl anladığını dahi anlayamamıştı.

İşçilerine 3 günlüğüne yeni makineler gelene kadar izinliydi.

Patron o kadar işçiyi mağdur etmemek için o 3 günlük ücretlerinden kesinti olmayacağını söyledi.

Samet bu 3 günde gezmek istediği heryeri gezmeye başlamıştı.

Yan komşusunun kullanmadığı bisikletini 3 günlüğüne rica edip bisikletteki ufak hatalarıda tamir ederek şehri gezmişti. Gezerken bir tabela ile karşılaşmıştı. 2 günlüğüne çalışacak bir eğitmen aranıyor yazıyordu.

Nede olsa 3 gün tatildi ve hemen gidip başvurmuştu. Fakat diploması olmadığı için ön yargı ile karşılamışlardı. Bu kadar bilgi dahibi olması olanaksızdı onların gözünde ancak kurallar gereği sınava sokmuşlardı. Tüm derslerden yüksek bir puan alarak sınavı tamamlamıştı.

Gelen tüm öğrenciler ondan memnun kalıyor ve kurstaki üyeliklerini Samet sayedinde yıllık üyeliğe çeviriyordu.

Bunu gören müdür derhal patron ile görüşmek istemişti.

Patron hayranlıkla izlemiş ve etkilenmişti, bilmesini olanaksız gördüğü tüm soruları ona soruyor ve hepsini biliyordu. Patron ona çok büyük paralar vaat edip eğitmen olarak çalışmasını istemişti.

Hayatı boyunca kazandığı parayı bir ayda kazanabilirdi ve bu teklifi kabul edip eski patronu ile görüşmüş ve istifa dilekçesi yazmıştı. Patronu onu çok saygılı bir şekilde karşılamıştı ve ona 5,000TL lik bir çeki hediye olarak vermişti. Samet sebebini sorduğuna patronu onun bu dikkati sayesinde bir facianın yaşanmamasından dolayı teşekkür maiyetinde verdiğini söylemişti.

Teşekkür edip eski işyerindeki arkadaşları ile vedalaşıp yeni iş yerine gitmişti.

Patronu Samete üzerindeki bu eski kıyafetleri çıkartıp yeni takımlar giymesi gerektiğini söyler.

Eğer para sıkıntısı var ise muhasebeden karşılıksız 3 bin TL takım için alabileceğini söyler ancak Samet dürüslüğünden şaşmayıp gerek olmadığını söyler ve mağazaya gider.

Mağaza görevlileri üstü başı perişan duran Samete çok ön yargılıdır. Onun alım gücünün mağazadaki ürünlere yetmeyeceğini düşünürler.

Fakat aldıklarını görünce onun hikayesini merak edip mağazaya neden bu halde geldiğini sorarlar.

Samet ise: Bu mağaza kıyafet almak için değilmi? Kıyafeti olan birisi neden durdukyere mağazaya gelir ki? 

Fakat mağazalara sadece gezmek için gelenlerin olduğunu duyunca çok şaşırır.

+ Ne yani, bazı insanlar gezmek için doğayı ve parkları ve dahi eğlence mekanlarını bırakıp sadece kıyafetlerimi inceliyorlar? Bu kadar müze ve tarihi mekan varken neden buraya geliyorlar?

Hem çalışanların vaktini durduk yere harcıyor ve hayatının değerini hiç bilmiyorlarmı?

Ah birde bana cahil derler... Diplomalı cahillerdense diplomasızları tercih ederim der ve ayrılır.

 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeşil Ay Haftası

Konuşma Çarkı

23 nisan